16 Haziran 2016 Perşembe

TERÖRLE MÜCADELE VE TUHAFLIKLARIMIZ

TERÖR İLE MÜCADELEDE YENİ BİR  DÖNEME GİRİLİYOR

GÜNÜMÜZÜN PARMAK ISIRTAN YÜKSEK TEKNOLOJİYE SAHİP YENİ KONSEPT TERÖRLE MÜCADELE SİLAHLARI, GÜVENLİK GÜÇLERİMİZİN İLGİSİNİ ÇEKMEKLE KALMAYARAK ENVANTERLERİNDE DE YER ALMAYA BAŞLADI…


Çok yakın bir gelecekte TSK, Jandarma ve Emniyet güçlerimiz bu üstün teknolojiye sahip terörle mücadele ürünlerini kullanmaya başlayacak. Hazırlıklar büyük bir hızla devam ediyor. Ama ne yazık ki; bu alanda da ihale şaibelerinin önüne geçilemiyor....

Güncel gelişmelerdeki en önemli ve sevindirici taraf yalnızca bu yüksek teknolojik ürünlerin ülkemizde de kullanılabilecek olması değil, üretimine geçilmesinin de planlanmış olması ve başlanılan umut verici çalışmalardır… !

Türk kamuoyunun da yakından takip ettiği, uzun yıllardır ülkemizin en büyük gündemi haline gelen ve bir çok vatan evladımızı kaybettiğimiz bölücü terör ve terörizm ile mücadele konusu, güvenlik güçlerimizi çok daha yeni ve üstün teknolojileri de kullanmaya mecbur kılmaktadır.

Yakın geçmişte;
Çeşitli işbirlikçi siyasal baskılar ve basiretsiz kadrolarının önemli mevkileri işgalleri nedeni ile arzu edilen güncel teknoloji kullanımını bir türlü hayata geçiremeyen güvenlik kuvvetlerimiz ve diğer ilgili birimlerimiz son yıllardaki başarılı atakları ile bu açığı kapatacak çok önemli çalışmalar yapmaktadır.

Hatta sessiz bir devrim gerçekleştirerek dünyada yalnızca birkaç ülke tarafından üretilebilen silah ve mühimmatların da en az aynı kalitede seri üretimleri aşamasına gelinmiştir.

Buraya kadar yazdıklarım konunun sevindirici kısımları.

Ama ne yazık ki, işin bir de sevimsiz ve düşündürücü yönleri var… !

Milletimiz ve devletimiz açısından hayati önemi bulunan bu çalışmalara engellemelerin, teknolojik sabotajların, yolsuzlukların, rüşvetin, iltimas ve torpillerin de karışıyor olması…!

Daha çok yakın bir geçmişe kadar milli aviyonik yazılımcılarımızın, ARGE mühendislerimizin, imalatçı firmalarımızın ve önemli proje sahiplerimizin yaşadıkları zorluklara, dahi ki başlarına gelen felaketlere hep beraber tanık olduk.

Uzun yıllardır yine kamuoyumuzun gözleri önünde cereyan etmekte olan bu sıkıntılı günlerden, dürüstlük ve disiplinin hakim kılınacağı günlere ulaşılarak milli başarılarımızın bir an evvel hayata geçmesi gönülden arzumuzdur.

Bu makaleyi yazmamdaki asıl amaç ise;
Bu alanda devam eden teknoloji alımlarındaki siyasi, stratejik ve istihbarat temelli sabotaj sayılabilecek hataların ve yanlışlıkların (umarım KASITLI(!) değildir) hala devam ediyor olmasıdır.

Emniyet Genel Müdürlüğünün ve SSM’nın, yakın zaman içinde sonuçlanmış olan ve halen devam etmekte olan birçok satın-almalarındaki şaibe söylentileri maalesef bir türlü yok olmuyor, yok edilemiyor…

Bu şaibeleri anlamak için müneccim veya istihbarat uzmanı olmanıza gerek yok!

Hazırlanan Teknik ve İdari Şartnamelere şöyle bir göz atmanız yetiyor. Özellikle “Teknik Şartname”ler tabii… Bir çoğu bir markayı tarif ederken, birçoğu da neredeyse bütün markalardan “kes-kopyala-yapıştır” özellikler taşıyarak bir muamma şartnamesi durumuna giriyor…

Türk kamuoyunun da malumu olduğu üzere;
Terörle mücadelede en çok zayiatı maalesef pusulu “sniper” saldırılarında verdik… Bu kayıplarımızın yaşandığı bölgelerdeki çatışma alanı derinliği ise  ~500 - 800 mt. arasındadır.  

İşte bu çatışma alanı içindeki en önemli karşı savunma ve taarruz silahları; kısa, orta ve uzun menzilli “Bomba Atar”lar, “Silahlı İHA”lar ve mühimmat yüklü “Kamikaze Drone”lardır.

Askerimizin, Emniyet güçlerimizin, JÖH’ün, PÖH’ün, Özel Kuvvetlerimizin ve diğer terörle mücadele birimlerimizin can güvenlikleri ve karşı taarruz başarılarının en önemli desteği artık bu tür ve benzeri yük teknolojiye sahip yeni konsept silahlara bağlıdır.

500-800 m. içinde çok etkili bir silah olan 'sniper'ların üzerine Mehmetçiğin hayatı riske edilmeden gidilmesi ve uzun menzilli atış kabiliyetine sahip pusu yuvalarının imhası ancak bu tür yüksek teknolojik silahlarla mümkündür.

En son yapılan “Bomba Atar” ihalesi ise oldukça düşündürücü.

Bu High-Tech Bomba Atar ihalesi av tüfeği ve havalı silahlar üreten, bomba atar tecrübesi son derece zayıf olan (belki de hiç olmayan!) bir şirkete verilmiş… 

Yine aynı firma; 
Emniyet Genel Müdürlüğüne daha önce de çok hafif basit bir borudan gaz mermisi atan bir basit silahı çok iyi bir fiyatla satmış... Biraz araştırınca, firmanın bu tür stratejik önemi çok yüksek olan silahın henüz bir prototipine bile sahip olmadığını öğrendik.

Oysa ki;
Böylesine ileri teknoloji içermesi gerekli bir silah yıllarca hem laboratuvar ortamında, hem de poligonlarda denemiş ve en önemlisi çatışma alanında on binlerce mühimmatı güvenle atabilmiş olması gerekir.

Bu konulardaki;
Teknik Şartname Hazırlayıcılarımız”ı 
ve 
Satın Alma Yetkililerimiz”i 
tüm dünya ile rekabete girdiğimiz şu günlerde çok daha dikkatli ve hassas davranmalarını, dünyada kendini ispat etmiş en yüksek ve güvenli teknolojileri esas almalarını  şiddetle arzu ve temenni etmekteyiz.

Ve son olarak diyorum ki;

Sizler (İhale Komisyonları) umarım yaşanılabilecek can kayıplı maddi kazaların ve hazin sonuçlara neden olabilecek başarısızlıkların mimarları durumuna düşmezsiniz…

KAHRAMAN ASKERİMİZ VE KAHRAMAN EMNİYET GÖREVLİLERİMİZ KOBAY OLARAK KULLANILAMAZ !!! 

MEHMETÇİKLERİMİZİN DENEY DONÖRLERİ OLARAK KULLANILMASINA İZİN VERMEYİZ, VEREMEYİZ !!!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder